Monday, January 1, 2007

NETSİS GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TARKAN ÇAKIR:


Dümeni geliri yüksek sektörlere çevirdikKriz kapıyı çaldığında, Netsis paniğe kapılmadı. Eski müşterilerini bırakmadı, ama daha kârlı sektörlere odaklandı...1991 yılında kurulan ve iş yazılımları üreten Netsis, 2001 krizinden güçlenerek çıktı. Yazılım sektöründen silinen birçok şirketin aksine, hem çalıştığı firma sayısını hem de cirosunu ve kârlılığını artırdı. İzmir merkezli olan ve İstanbul ile Ankara’da da birer şubesi bulunan Netsis’in şu an 103 çalışanı, 25 bin müşterisi ve ülke geneline yayılmış yaklaşık 400 şirketlik bir iş ortağı ağı var. Netsis’in kriz döneminde aldığı stratejik kararları ve kriz yönetimini Genel Müdür Yardımcısı Tarkan Çakır anlattı:Stratejik kararlardan vazgeçmedik: Biz, krizde ciddi bir büyüme yaşadık. Bunu da kriz öncesinde aldığımız birtakım stratejik kararların, kriz döneminde de duraksamadan hayata geçirilmesiyle sağladık. Kriz öngörülerek alınmış kararlar değildi bunlar. Şirketin büyümesine, yazılımların gelişmesine ilişkin kararlardı. Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da oluşan birtakım ekonomik göstergeler, beklentiler ve yansımalar etkili olmuştu bu kararlarda. Türkiye’deki yabancı yazılım şirketleriyle rekabeti de dikkate almıştık. Biz, üç yılı kesin beş yıllık iş planlarıyla hareket ediyoruz uzun yıllardır. Dolayısıyla bu iş planlarımız çerçevesinde öngördüğümüz tüm kararları, krizde de vazgeçmeden, azimle hem ürünlerimizde hem de şirket stratejilerimizde etkin olarak uyguladık. Sonucunu da hem kriz döneminde hem de kriz çıkışında hızlı olarak aldık ki, ciromuzun kriz çıkışında 2 katına yükselmesi bunun önemli bir göstergesi oldu.Eleman çıkarmadık: Kriz döneminde, ekibimizden ayrılan kişi sayısı dört ya da beş oldu. Onların ayrılmasının nedeni de küçülme politikasından değil, tamamen işletme içindeki nedenlerdendi. Krizde verimliliği artırmak, giderleri kısmak anlamına geliyor. Ama Türkiye’de zaten pazar çok büyük değil. Bizlerin de ciroları çok yüksek olmadığı için, pazarlama ve reklam gibi konularda zaten maksimumu bulmak amacıyla sürekli kafa yoruyoruz. Silahlarımızı doğru nişan alıp, tetiği öyle çekiyoruz ki, pazarlamada doğru hedefe atış yapabilelim. Ya da insan kaynaklarındaki verimliliğimizi maksimum kullanmaya çalışıyoruz ki, rekabetçi olabilelim. Kriz döneminde de aynı stratejiyi uyguladık.Sanayi ve ihracatçı şirketlere yöneldik: İç ve dış birtakım tedbirler aldık. İç verimliliğimizi artıran üretim planlarımızda, satışta, hizmetlerde, proje yönetimlerinde, şirketin iç çalışma süreçlerini iyileştirdik. Performans yönetim sistemimiz vardı, onu daha yukarıya çektik. Çalışanlarımızla iyi bir paylaşım modeli, performansa dayalı bir sistem oluşturduk. ‘Kazan kazan’ bir yapıydı bu. Hem çalışanlarımız hem de yöneticilerimizle iş planlarımızın sıkı takipçisi olduk. Dış tedbirlerde ise sektörlerimizi daha net seçtik. Pazarlama bütçelerimizi de, aktivitelerimizi de öncelikli ürün geliştirmelerimizi de kriz döneminde faaliyeti iyi olan, gelirleri yüksek olan sektörlerden yana kullandık. Mesela ihracatçıların durumu çok iyiydi. Dövizin, TL karşısında çok değer kazanmasıyla, bir anda ihracatta ciddi bir patlama yaşandı. Hemen dümenimizi ihracatçılara, sanayicilere çevirdik. Zaten çok iyi olduğumuz bir konuydu sanayi çözümleri. Bu sektörlere daha fonksiyonlu, daha özellikli ürünler geliştirdik. Yatırımlarımızı durdurmadık: Ar-Ge çalışmalarımızı hiç eksiksiz sürdürdük. Ürün geliştirmeyle ilgili aldığımız tüm kararları, hiç ödün vermeden devam ettirdik. İnsan yatırımlarımızı da krizin son dönemlerine doğru giderek artırdık. Bütçelerimizin altında ya da üstünde hiçbir hareket yapmadık. Sadece genel pazarlama faaliyetlerimizi kısıp, onları sektörel dikey pazarlara yönelttik. Böylece hedef kitleye doğrudan ulaştırmış olduk.
KRİZ NETSİS’E NELER KAZANDIRDI?
• Krizden sonra, yüzde 90 oranında eleman artışı oldu.• Ciroda, 2000 yılından bu yana, iki katından fazla büyüme oranı kaydedildi.• Müşteri memnuniyetinde yüzde 80 artış sağlandı.• Netsis, yurtdışı yatırımlarıyla iki yıl içinde 15 milyon doların üzerinde gelir elde etmeyi hedefliyor.

No comments:

Bu yazıya Not Ver !