Wednesday, November 21, 2007

Kalça Biçimlendiren Egzersizler

Biçimli ve sıkı kalçalara sahip olmak için spor salonlarına gitmenize hiç gerek yok.

Kalça kaslarını hedef alan "Pilates" egzersizleri, jimnastikle bile çalışmayan kasları harekete geçirerek, vücudunuzun kısa sürede forma girmesini sağlıyor.

Bacak kaldırma

Yüzükoyun yere uzanın. Rahat hareket etmek için yere bir havlu serin. Kollarınız yerde çapraz olacak şekilde başınızı kollannızın üstüne yaslayın. Bacaklarınızı gergin tütün ve bir bacağınızı yerden 5-10 cm. kadar yukarı kaldırın. Bu sırada diğer bacağınız gergin bir şekilde parmak ucuyla yeri göstersin. Hareket sırasında nefes alın ve karnınızı içe doğru çekin.

Sırt uzatma

Sırtüstü yere uzanın. Çeneniz dik bir şekilde, başınızı yerden kaldırın. Sol bacağınızı uzatıp, sağ bacağınızı dizden kırın ve iki elinizle kavrayın. Rahatça nefes alın ve verirken sol popo kasınızı sıkın. Bu sırada karnınız bir sünger gibi kasılacak. Hareketi en az 10 kez tekrarladıktan sonra aynı egzersizi diğer bacakla gerçekleştirin.

Derinlemesine rahatlama

Bu hareket, kısalmış kaslarla, kas kramplarına karşı alınan bir önlem niteliği taşıyor. Sırtüstü yere uzanın. Bacaklarınızı vücudunuzla 90 derecelik bir açı oluşturacak şekilde kaldırın. Ellerinizle bacaklarınızı dizlerinizin altından kavrayın ve mümkün olduğu kadar göğsünüze doğru yaklaştırmaya çalışın. Nefes alın ve içinizden 20'ye kadar sayıp nefesinizi verin.

Omurları açma

Yere uzanın ve ayaklarınızı omuz genişliğinde açın. Daha sonra dizden bacaklarınızı kırın ve belinizin düzlüğünü koruyarak nefes alın. Bu sırada omurlarınızın alt kısmını yerden yavaşça kaldırın. Hareketi yaparken karnınızın bir sünger gibi kasıldığını ve poponuzun sıkılaştığını hissedeceksiniz

Göz Altı Morluklarından Kurtulma Yolları

Göz altı morlukları çoğu kadının karşılaşabileceği, hayal kırıklığına uğradığı bir sorun. Herşeyden önce morlukların iki sebebi var.

Kan dolaşımı

Yavaş kan dolaşımı göz altı morluklarına neden olabilir. Bu sorun Latin Amerikalılarda ve karasal, denize kıyısı olmayan yerde yaşayanlarda gözlenir. Yavaş kan dolaşımı, ciltte fazla Hemosiderin (demir oksiti içeren bir pigment) birikmesine neden olur. Bu tür morluklardan kurtulmak zor olsada, bazı araştırmalarda retinol ve K vitamini kombinasyonunun morlukların giderilmesine yardımcı olduğu gözleniyor. K vitaminli birçok ürün bulunsa da morluklar için işe yarayıp yaramadığı henüz tam bilinmiyor.

Morluğun diğer sebebi melanin

Melanin de göz altı morluklarına neden olur. Güneş melanini açığa çıkardığında, melanin cildi koyulaştırır ve ağırlıklı olarak göz altlarında toplanır.

Uyku durumunuz nasıl?

Uykusuzluk, düzenli kan akışını sınırladığı için göz altı halkalarının diğer bir oluşma sebebidir. Bu nedenle iyi uyuyup uyumadığınıza da özen gösterin.

Göz altı morlukları için ne yapabilirsiniz?

Her gün mutlaka güneş koruyucu sürmeli ve güneş gözlüğü takmalısınız. Güneş koruyucu özellikli göz altı kremleri mevcut ama diğer yüzle ilgili güneş koruyucuların göz altını koruduğuna ilişkin kesin veriler yok. Gözlerinize batmayan titanyum dioksitli güneş koruyucuları da deneyebilirsiniz.

Sağlıkla ilgili sorunların yansıması olarak morluklar oluşmuş olabilir. Bunun için de şikayetlerinizi gözden geçirerek bir iç hastalıkları uzmanına başvurmalısınız. Tüm bunlara göre tavsiyemiz güneş koruyucular dışında göz halkalarını giderdiğini belirten ürünlere boşuna para harcamayın ve pahalı lazer tedavileri, peelinglerden uzak durun. Bunlar işe yaramaz ve paranız boşa gider. Göz altı halkaları için bunların
ötesinde yapılabilecek çok birşey henüz malesef yok.

Gençlik ve güzelliğin 5 altın kuralı

Artık kremler, bitkisel çözümler ve plastik cerrahi bir kenara bırakıldı! Gençleşmenin son modası burada!

Gençlik ve güzellik denince kadınlar için akan sular duruyor. Bu uğurda ameliyat dahil her yöntem deneniyor. Şimdilerde ise kremler, bitkisel çözümler, plastik cerrahi ve yardımcı yöntemler bir kenara bırakıldı! Gençleşmenin son moda yöntemi yüz yogası oldu. Filipin asıllı Lourdes Julian Doplito Çabuk, verdiği yoga dersleri gençleşmek isteyen kadınlar tarafından keşfedildi.

Kadınlara gençlik ve güzellik yogası kursları veren Lourdes Çabuk, dört çocuk ve dört torun sahibi 57 yaşında genç bir kadın! Genç diyorum çünkü; Madam Lourdes kendisinden ders almaya gelen 30 ve 40'lı yaşlardaki öğrencilerinden çok daha duru bir tene, çok daha az kırışığa ve oldukça fit bir vücuda sahip.

Amerika'da başladığı güzellik yogası derslerini İstanbul'a taşıyan Filipin asıllı Lourdes Çabuk, annesi ve anneannesinden gözlemlediği güzellik uygulamalarını da deneyimleyerek ilginç teknikler geliştirmiş. Yoga hocası olan eşi Adnan Çabuk'la birlikte açtığı Shiddashram Yoga Merkezi'nde yaklaşık altı yıldır kurslar veren Madam Lourdes'in sırlarını öğrenmek üzere Nişantaşı'ndaki merkezin kapısını çaldık.

Dekorasyonun verdiği mistik hava, müzik ve bitki çayıyıyla bütünleşince bir huzur ortamında buluyoruz kendimizi. Madam Lourdes, katılımcılara çeşitli sorular soruyor ve kursun gerçekleşmesi beklenen etkisini somut olarak görmek üzere yüzlerinin fotoğrafını çekiyor. Kiminin yanaklarındaki sarkmalar canını sıkıyor, kiminin alnındaki kırışıklıklar, kimininse giderek büyüyen gıdısı.

Yaşlanmanın ilk sinyallerini almış ve bunun önlemlerini almak isteyen, özellikle 30-40 yaşlarındaki çalışan kadınların rağbet ettiği kurs, haftada iki saatlik derslerle 1 ay sürüyor.

Program metabolizmanın yavaşladığı menopoz dönemindeki kadınlar için de etkili bir anti aging çalışması aynı zamanda. Sadece yüz egzersizleriyle sınırlı kalmayan dersler, hem teorik hem pratik yoga çalışmalarıyla beraber ilerliyor. Çabuk'un öğrencileri arasında Defne Samyeli, İpek Tenolcay ve İpek Tuzcuoğlu gibi ünlü isimler de var.

Gelelim Madam Lourdes'in cömertce paylaştığı gençlik ve güzellik sırlarına. Şu beş maddeye dikkat ederseniz; 10 yaş gençleşmeyi sağlama aldınız bilin;

"Doğru beslenme, doğru düşünce, doğru rahatlama, doğru nefes ve doğru egzersiz. Herkesin bir enerji bedeni, yani aurası var. Eğer bu auranın herhangi bir yerinde boşluk oluşursa, o bölgedeki organlar kolay hastalanabilir. Bizim yaptığımız yoga egzersizlerinde önce aurayı temizliyoruz" diyor Madam Lourdes.

Katılımcıların beslenme alışkanlıklarını öğreniyor, kimininkini de yüzüne bakarak şıp diye söyleyebiliyor: "Çok fazla peynir yiyorsun değil mi?" Peynirin içinde yapışkan bir madde bulunduğunu, bunun da yanaklarda sarkma yaptığını biliyor muydunuz?

Biz, her yüze ve her yüz kasına ayrı hareket öneren Lourdes hocayla, beş altın kuraldan biri olan doğru beslenme üzerine konuştuk.

Yaşınızı öğrenen herkes eminim aynı şaşkınlığı yaşıyordur, nasıl bu kadar genç kalabildiniz? Bunda Filipin asıllı olmanızın bir etkisi olabilir mi?

Bu soruyla çok karşılaşıyorum. Önce şunu söyleyeyim. Uzakdoğulular neden daha genç görünür ve ciltleri güzel olur? Bu öncelikli olarak beslenmeyle ilgili tabii ki. Biz daha fazla balık, deniz mahsulü yiyoruz ama daha az ekmek, daha az peynir ve şeker tüketiyoruz.

Yemekleri fazla pişirmiyoruz. Şeker, kek, pasta sevmiyoruz. Tatlı yerine ekşiyi tercih ediyoruz. Mesela ben greyfurta bayılırım. Üstüne biraz tuz serper, sirkeye batırıp yerim. Bizim ülkemizde insanların yüzde sekseninin dişleri sağlamdır. Benim babam 90 yaşında ve dişleri tamamen kendisinin. Çünkü tatlıyı sevmiyor. Kanser de biliyorsunuz şekerden besleniyor.

Genetik faktörlerin etkisi var mı?

Benim için genetik faktör yaşlanma nedenleri arasında en sonda gelir. Örneğin benim kızkardeşim benden dört yaş küçük ama benden yaşlı gösteriyor. Vücudu esnek değil, daha fazla kırışığı var. Daha stresli ve yanlış beslenen insanlar daha çabuk yaşlanır.

Vücudun ne tür beslenmeye ihtiyacı olduğunu nasıl bilebiliriz?

Herkesin ihtiyacı olan şey farklı. Bir kan tahlili yaptırmak iyi olur. Vücudun neye ihtiyacı olduğunu görebilir ve fazlalıkları atabilirsiniz. Vücutta çok fazla fosfor varsa balık yemek alerji yapabilir mesela. Potasyumunuz çok ise muz size göre değildir. İnsanlar genellikle içinde her şey olan vitamin tabletleri alıyorlar. Ama bakalım bizim ihtiyacımız var mı hepsine? Vücut fazlalıkları atmak için çok uğraşıyor daha sonra. Böbrekler ve karaciğer yoruluyor.

Kadın ve erkeğin ihtiyaçları da değişiyor değil mi?

Evet. Kadınlar hormonlardan dolayı daha fazla sebze tüketmeli. Sebzelerdeki doğal östrojen kadınlara iyi geliyor. Erkekler daha fazla et yemek istiyor, testosteron hormonundan dolayı. Daha çok demire ihtiyaçları var. Biz daha yumuşak bir beslenme tarzı seçmeliyiz.

Kadınlar genç kalmak için nelere dikkat etmeliler?

En önemli, en güzel antioksidan sudur. Sudaki oksijen kanı, hücreleri besler. Bol su içen bazı kadınlara bakın, ciltlerinde yine de kuruluk vardır. TDS denilen, sudaki toplam çözünmüş maddeler, yani suda olan fazla mineral, metal, tuz ve kimyasallar nedeniyle içtiğimiz sudaki oksijen bir türlü hücrelere gitmez. Musluk suyunda ölçtük aşağı yukarı 200 madde var. O suyu içtiğimizde o maddeleri de torba gibi taşıyoruz. O maddelerden dolayı oksijen giremiyor hücrelere. Biz o minarelleri yemekten, sebze-meyveden alıyoruz zaten.

Su, oksijenin vücudumuza taşınması için bir araç. İçtiğimiz su maalesef o kadar çok diğer maddelerle dolu ki ne hücrelerimize oksijen taşıyabiliyor, ne de vücuttaki toksinleri atabiliyor. TDS miktarı 50'den fazla olmamalı. Biz eve filtre takdırdık. Musluktan akan suda şimdi sadece 12 TDS var. Tabii oksijenin diğer kaynağı doğru nefes. Doğru nefesle sadece oksijen almıyoruz aynı zamanda hayattan da daha çok haz alıyoruz. Prana yoksa hayat da yok.

Ve tabii ki doğru beslenme.

Evet. Doğru beslenme ile ilgili birkaç genel kuralı saymak gerekirse; protein ve karbonhidratı beraber hiç tüketmemek lazım. Ben derse katılanlara bir çizelge veriyorum, ne ile neyi beraber tüketmemek lazım diye. Bu çok önemli. Böylece sağlıksız şeyler de yesek zararı azaltabiliriz.

Örneğin eti çok seviyorsak sık ve fazla tüketmemek kaydıyla yiyebiliriz ama mutlaka yanında salata yemeliyiz. Bizim yoga merkezinde beslenme ile ilgili fanatik bir yaklaşımımız yok. Uzun zamandır görmediğiniz bir akrabanızı ziyarete gittiniz, size bir sürü yemek yapmış. Ben bunları yiyemem diye onu reddetip kırmak olmaz. Ölçülü ve dengeli olmaya çalışmak en güzeli. Her şeyi yasaklamak olmuyor ve insan doğası buna alışamıyor.

Haftanın beş günü sağlıklı beslenelim, ama strese de girmeyelim. Hafta sonu serbest gün olsun. Bir de her insan farklı. İyi niyetli olmak lazım ne yersek yiyelim, iyi bir enerjiyle, sevgiyle yiyelim. Süt ürünlerine dikkatli yaklaşmak lazım. Peyniri ve sütü mutlaka azaltmak lazım. İçlerinde yapışkan bir madde var. Araştırma yaparsanız bunu görebilirsiniz. İlla peynir yemek istiyorsak lor peynirini tercih edelim.

Yoğurt ve ayran sütten çok daha faydalı. Ekmeği azaltalım. İnsan kendi dışkısına bakarak nasıl beslendiğini görebilir. Kabızlık vücudun ne kadar susuz kaldığının, sindirimi zor besinler tükettiğinin bir göstergesidir. Sindirim yolunun tıkanması mutfak lavabosunun tıkanması gibidir. Sağlıklı bir beslenmeden söz edilemez.

Peki bu dört hafta sonra kadınlar ne gibi bir değişiklik görecekler kendilerinde?

Çok memnun olan öğrencilerim var. Arkadaşları "Estetik mi yaptırdın" diye soruyormuş. Bunu duyunca çok mutlu oluyorum. Ciltleri pırıl pırıl, aydınlık oluyor. Temiz beslendiklerini yüzlerinden anlayabiliyorsunuz. Toksinsiz yiyecekler yediğinizde bütün hücreleriniz iyi beslenir ve mecburen genç kalırsınız.

Bize biraz günlük beslenme tüyoları verir misiniz?

Sabahları meyve yemek için en ideal zamandır. Karnınız açken vücut meyvedeki bütün besini emer. Hem de güne taze bir başlangıç yapmış olursunuz. Öğle vakti protein alma vaktidir. Çünkü protein sindirimi zaman alan, ortalama 4 saat süren bir maddedir (Karbonhidrat ise 2 saat).

Onun yanında salata ya da sebze olsun ama karbonhidrat yok. Çünkü bütün bu maddeler için midede farklı enzimler var. Hepsini karıştırırsak midede asit yapar. Yediğimizin faydasını göremediğimiz gibi, kısa sürede tekrar acıkırız. Hazımsızlık ve rahatsızlık da cabası. Meyveyi akşam yemeğinden sonra yeme alışkanlığını bırakmak gerekir. Hem şekeriniz yükselir hem de hazmı zor olur, mineralleri tam alamazsınız. Bir de aynı aileden meyveleri beraber tüketin. Mesela elma ile armutu, portakal ve greyfurtu birlikte yiyebilirsiniz.

Lourdes Çabuk kimdir?

Filipinler'de San Thomas Üniversitesi Tıbbi Teknoloji Bilimi'nde eğitimini tamamlayan Lourdes Julian Doplito Çabuk, çiçekçilik ve moda üzerine çalışırken yoga ile tanışıyor ve kristal taş şifacılığı çalışmalarına katılıyor.

Daha sonra Amerika'ya taşınan Çabuk, New York ve Florida'da Hatha Yoga, Kundalini Yoga ve Kriya Yoga eğitimleri alıyor. İlk evliliğinden 4 çocuk ve 4 torun sahibi olan Çabuk, güzellik yogasını ilk kez dördüncü çocuğunu doğurduktan sonra keşfediyor. Doğum sırasında kilo alan Çabuk, hem kilo vermek hem de yüzünü toparlamak amaçlı hareketler yapmaya başlıyor. İkinci evliliğini yoga hocası Adnan Çabuk'la yapan Madam Lourdes, bir ev de İstanbul'da açıyor. Ve Amerika'dan sonra gençlik ve güzellik yogasını Türkiye'de de öğretmeye başlıyor.

Neden yüz yogası?

Türkiye'deki kadınların ciltleri çok güzel. Burada kadınlar ayrıca daha hassas ve duygusal. Stresten çabuk etkilenme oranları yüksek. Sigara, doğru nefes alınmaması, yanlış beslenme ve negatif düşünce özellikle 30 yaşından sonra kırışıklıkların başlamasına neden oluyor.

Yüz bölgesi, vücudun en az çalıştırdığımız bölgesi. Belli bir yaştan sonra adaleler tembelleştiği için sarkmalar başlıyor. Yanlış nefesle yüzdeki hücrelere oksijen gitmiyor. Doğru duruş da çok önemli. Bu nedenle bir bütün içinde çalışma yapmak gerekiyor. Bedene önce düşüncelerle hükmediyorsunuz. Sabah kalkar kalkmaz yapacağınız bedensel hareketlerle, duştan sonra 15 dakika aynanın karşısında sorunlu bölgeleri hareketlendirmeyle ve beslenmenize dikkat ederek olduğunuzdan 10 yaş bile genç görünebilirsiniz.

Gençlik ve güzelliğin 5 altın prensibi

1- Doğru rahatlama
2- Doğru nefes
3- Doğru beslenme
4- Doğru egzersiz
5- Pozitif düşünce

Detoks çayı

Lourdes Çabuk'un tavsiye ettiği bu detoks çayını arınma amaçlı olarak ayda 1 ya da 2 kere içebilirsiniz.

2 bardak suyu kaynatın. Kaynamış suyun içine bir tutam kiraz sapı, bir tatlı kaşığı kereviz yaprağı, bir demet taze maydanoz, bir tutam enginar yaprağı ve 4-5 tane avokado yaprağı koyun.

Malzemeleri ekledikten sonra en fazla iki dakika daha kaynatın. Ateşten aldıktan sonra demlenmesini bekleyin. Yatmadan önce bir bardak suyu için, ertesi sabah da kalkınca kalan bir bardak suyu için.

Saç ve Cilt Bakımı İçin Zeytinyağı, Selülite Susam, Sivilceye maydanoz

Zeytinyağı güneşin ciltte bıraktığı zararlı etkileri ortadan kaldırıyor. Gelincik çiçeği gözaltındaki çizgileri gideriyor. Yoğurt ve domates yağlı ciltleri dengeliyor. Yumurta akı ve limon karışımı, ciltteki lekeleri açıyor. Papatya yağı ile yapılan masaj dinlendiriyor, at kestanesi yağı kırışıklıkları açıyor. Susam, limon, portakal ve biberiye yağlarının karışımı selülitleri inceltiyor. Maydanoz ve marul maskesi sivilceleri kurutuyor. Mısır unu ve yoğurt karışımı ciltteki ölü hücreleri temizliyor. Salatalık sütü ve üzüm en derin cilt temizleyicisi olarak biliniyor. Mayıs papatyası saçları canlandırıyor, zeytinyağı ve limon karışımı tırnakları besliyor.
Cilt bakım ürünleri sadece kadınlar için değil, erkekler için de günümüzün vazgeçilmez ihtiyaçlarının başında geliyor, ancak, bu ürünlerin fiyatları da her ailenin karşılayabileceği cinsten değil. El, yüz, tırnak, saç, ayak ve tüm vücut bakımına yönelik temizleme losyonu ve sütü, nemlendirici krem, bakım kremi, kırışıklık giderici krem, selülit ve çatlak kremleri, gözaltı kremi, makyaj temizleme malzemeleri, saç bakım ürünleri, sabunlar, şampuanlar bütçemizin gider hanesinde önemli yer işgal ediyor. “Her evin mutfağı bir kozmetik laboratuvarıdır, yeter ki doğru ürünü doğru yerde kullanmayı bilin. Evde her şey var.” diyen uzman estetisyen Gülten Şenşafak, cilt bakımından vazgeçmektense gerekli malzemeleri mutfaklarda üretmeyi öneriyor. 25 yıldır masaj ve cilt bakım ürünleri üzerinde çalışan Şenşafak, yakında bakım formüllerinin yer aldığı bir kitabı da piyasaya çıkaracak. Yazın kavurucu sıcaklarının ve güneşten gelen zararlı ışınların ciltteki olumsuz etkilerinin saf sızma zeytinyağı ile giderilebileceğini belirten Şenşafak “Öncelikle güneşe direkt maruz kalmaktan kendinizi koruyun. Yüzünüzü bir losyonla temizledikten sonra süreceğiniz zeytinyağı, güneşin ciltte bıraktığı kanserojen etkiyi kaldırır. Yağlı ciltler 1, kuru ciltler 2 saat sonra yıkanmalı. Eğer güneş banyosu yaptıysanız, tüm vücudunuza zeytinyağı sürün ve iki saat sonra duş alın.” diyor.
Evde yapmak mümkün
Bakım ürünü yapmak için kullanacağınız bitki ve yağların kimini evde yapabilir, kimini de aktarlarda bulabilirsiniz. Cildinize en uygun cilt bakım ürününü yapmadan önce cildinizi tanıyın. Yüzü sabunla yıkadıktan 2 saat sonra alın, burun ve çene yağlanır da yanaklar kuru kalırsa, cilt karma, bütün yüzde yağlanma varsa yağlı, bütün ciltte kuruluk, gerginlik varsa cilt kuru demektir. Çok bilinenin aksine cildi temizlemek için su ve sabun yetmez. Çünkü sular kireçli ve klorlu, cilt tipleri de farklı. Evde hazırlanan papatya, ıhlamur, kekik losyonları ile akşam cildinizi çok kolay temizleyebilirsiniz. Bir çorba kaşığı kekiği bir bardak su ile çay gibi demleyin. Soğuyunca süzün. Cilt yağlıysa kekiğe bir fincan gül suyu, kuru ve karma ciltlere iki ölçü gül suyu katın ve bir pamuğu batırıp yüzünüzü silin. Gül suyu cildin yağını alıyor. Yağlı cilt çabuk sarkar. Kuru cilt de çabuk kırışır. Kekik gözenekleri sıkıştırır. Antiseptik özelliği olduğu için sivilceleri kurutur, damar büzüştürür. Cam bir kapta buzdolabına koyup uzun süre kullanabilirsiniz. Gül yapraklarını şişeye doldurup üzerine arı su koyarak 15 gün bekletirseniz gül suyu elde edebilirsiniz.
Göz altları için özel bakım
Göz altındaki torbacıklar, şişmeler ve morlukları gidermek için, kuşburnunu lapa şeklinde pişirin. Küçük steril bir gazlı bezle ped yapıp gözaltına koyup bekletin. Gelincik çiçeği göz altındaki çizgiler için çok faydalı. Gelincikleri toplayıp kurutun. Bir çorba kaşığı kadar gelinciğin üzerine bir küçük kahve fincanı kaynamış suyu döküp bekletin. Soğuyunca sıkarak süzüp çıkarın ve sabah akşam göz altlarına sürün. Bir süre sonra bitki losyonuyla temizleyin. Ciltteki her türlü leke ve yazın çıkan çilleri yok etmek için, bir yumurta akına 15 damla limon suyu damlatın ve bitki losyonuyla temizlenmiş cilde üç kat sürün. Haftada 2–3 kez yapılınca ciltte leke kalmaz. Yumurta akı aynı zamanda ciltteki gözenekleri sıkıştırır, cildi pekiştirir. Limon ise leke açıcıdır.
Nemlendirici krem nasıl hazırlanır?
Kırışık ya da güneş ışığına maruz kalmış bir cildi beslemek için, kayısı yağı, buğday özü yağı, badem yağı, lanolin, balmumu ve gül suyunu karıştırarak besleyici, nemlendirici bir krem hazırlayabilirsiniz. İçine E ve A vitamini de katılırsa hücreleri yeniler, bakımını sağlar. Bitki yağları ve diğer malzemeler aktarlarda bulunabilir. Piyasadaki ürünlere göre bu yağlar çok daha ucuz. Cildiniz yağlı ise yüzünüze yoğurt maskesi yapın, 15 dakika sonra yıkayın. Salatalık maskesi de bir alternatif. Çok sivilceli, akneli bir cilt ise, domatese de alerjisi yoksa bir domates maskesi yapılabilir. Bu maskeler haftada 1–2 kere uygulanırsa ciltte yağ dengelenir. Bal maskesi cilde şeffaflık verir. Sivilceli cilt için balın içine üç damla limon damlatılabilir. Cansız ciltler için, küçük bir elmayı kabuğuyla birlikte sütle haşlayın. Cam tabakta ikiye bölüp içini temizleyin. Ezdikten sonra içinde kaynadığı süt ve balla karıştırın. Yüzünüze sürüp 20 dakika sonra yıkayın. Bu maske düzenli yapılırsa kırışıklıkları açar, cildi canlandırır. Cansız ciltleri canlandırmak için, bir parça ıspanağı kaynar suya sokup çıkarın. Ezip cildinize maske yapın. Bir kabuklu salatalığı hafif haşlayın, çıkarıp ezin. Çıkan suyuna biraz süt katın ve iki gün temizleme sütü olarak kullanın. Çiğ salatalığı rendeleyin. Çıkan su kadar süt katın ve 2 gün cildinizi temizleyin. 3–4 üzümü tabağa sıkın ve bu suyla cildinizi temizleyin. En derin cilt temizleyicidir. Beyaz kiraz ve avakado da temizler.
Sivilceler
Alerjik olmayan sivilceleri kurutmanın en iyi yöntemi üç hafta boyunca her sabah bir kaşık hamur mayasını eritip içmek. Midesi rahatsız olanlar bunun yerine maydanoz, salatalık ve marul maskesi yapabilir. Maydanozu elinizle küçük küçük koparıp tahta bir havanda ezin. 3–4 damla limon katıp haftada iki kere sivilcelerin üzerine maske yapın. Maskeleri gözaltlarına sürmeyin. Bu şekilde ciltteki lekeler açılır, sivilceler kurur. Marulu da aynı şekilde yapabilirsiniz. Yeşil kil de cilde çok faydalı. Kili ıslatıp süzün ve yüzünüze sürüp iki dakika sonra yıkayın.
Siyah noktalar
Siyah noktaları gidermek için, haftada bir sefer cilde peeling (cildi ölü tabakasından kurtarma yöntemi) yapılması gerekiyor. Bir tatlı kaşığı mısır ununu bir kaşık yoğurtla karıştırın. Banyodan çıktıktan sonra yüze ve siyah noktaların üzerine dağıtıp yavaş yavaş ovun. 2 dakika sonra yıkayın. Cildi parlatır, yumuşatır. Mısır unu yoksa galeta, yulaf ezmesi veya kepekli bisküvi ezilerek bile yapılabilir.
Zeytinyağıyla saç bakımı
Zeytinyağı saçları besler ama yıkarken yağı arıtmak için daha çok yıpratılır saçlar. Zeytinyağını vitaminle (panten evigen gibi) karıştırıp saç diplerine sürün. 1 saat sonra 1 yumurta sarısını çırpıp saç diplerine sürün. Köpürme özelliği olduğu için yumurta sarısı yağı kolayca arındırır. Biberiye, kekik ve ısırgan otu saç dökülmesini durdurur. Bir tutam kekiği bir litre su ile demleyip süzün. Sabah akşam saç diplerine parmak uçlarınızla masaj yaparak sürün. Mayıs papatyası saçları canlandırır, sarı papatya saç rengini açar. Saçınızı yıkadıktan sonra 2 litre suya yarım limon suyu katıp saçınıza sürerseniz, fazla yağlanmasını engeller.
Tırnak bakımında ise, kat kat ayrılan tırnaklar ve yarılan tırnak etleri için, bir fincan zeytinyağının içine biraz limon sıkın, akşamları 5 dakika parmaklarınızı içinde bekletin.
Bitki yağını evinizde siz yapın
Mayıs papatyasını taze toplayın. Temiz bir ortamda üç gün hafif kurutun. Cam bir şişenin içine biraz papatya, üzerine de sızma zeytinyağı doldurun. Ara sıra çalkalayarak 45 gün güneşte beklettikten sonra şişeyle birlikte kaynatın. Bir hafta daha güneşte bekletip süzün ve cam şişede buzdolabında saklayın. Papatya yağı sakinleştiricidir, her masajda kullanılabilir. Atkestanesi yağı, damar büzücüdür. Ciltte oluşan kırmızı ince damarları çatlakları engeller, tedavi eder. Aynı zamanda gevşemiş olan dokuyu sıkılaştırır, kırışıklıkları açar. Atkestanesini soyup rendeleyin ve papatya yağı gibi aynı işlemleri uygulayın. Gül yağı da bu şekilde yapılır. Makyajı temizler, kırışıkları açar, dinlendirir, rahatlatır. Çünkü ana maddesi saf zeytinyağı, gül kendi yapraklarındaki öz suyunu ve kokusunu yağa verir. Kayısı yağı, ciltteki lekeleri açar, canlandırır. Bronzlaştırıcı güneş yağı yapmak çok zor değil; ancak bir yılda hazırlanıyor. Henüz içi süt halinde olan yeşil cevizleri toplayın ve saf zeytinyağında bir yıl bekletin. Cevizin içindeki süt ve kabuğundaki vitaminler yağa akıyor. Bir yol sonra açıp süzün. İçine kayısı yağı ve buğday yağı katın. Bu yağ güneşlenme sırasında, güneşin zararlı etkilerini gideriyor, sağlıklı bir bronzlaşma sağlıyor.
Selülitler için bitki yağı ve masaj
Gülten Şenşafak’ın, tamamen ortadan kalkması mümkün olmayan selülitleri inceltmek için de kullandığı yöntemler var. Selülitin oluşmasını veya artmasını engellemek için dengeli beslenin ve açık havada derin nefesler alarak uzun yürüyüşler yapın. Her evde bulunan kese veya banyo fırçası ile selülitli bölgeleri kıpkırmızı olana kadar ovun. Çıktıktan sonra da, susam yağı, portakal yağı, limon yağı, biberiye, kekik, papatya, zambak, avokado gibi yağların karışımından yaptığınız yağ ile cildinize masaj yapın. Hepsini bulamasanız bile en azından susam yağının içine limon, portakal, biberiye yağları katmak lazım. Bu işlemler haftada 2–3 kere uygulanırsa, zamanla selülitler küçülür, doku sıkışır. Selülitte önemli olan dolaşımın hızlanmasıdır. Kılcal damarlar kan pompalamaya başlayınca bölgedeki dokular canlanır ve kendini yeniler. Hamilelik çatlaklarına da aynı yöntem uygulanabilir. Badem, ceviz veya susam yağı ile masaj yapılırsa karın bölgesinde çatlak oluşumu azaltılabilir. Susam, buğday, kayısı yağına A ve E vitamini karıştırıp karın bölgesine her gün masaj yapılırsa büyük fayda sağlar. Buğday ve kayısı yağı hücre yeniler. Yağları bozulmamaları için buzdolabında saklayın. Bitki, ot, losyon ve güzel kokulu yağları ışıktan ve ısıdan koruyun. Bütün malzemelerinizi cam kaplarda saklamaya dikkat edin.
Gülten Şenşafak kimdir? 48 yaşındaki Gülten Şenşafak, 1982’de Hacettepe Üniversitesi’nde vücut anatomisi ve masaj kursunu tamamladı. 1990’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak eğitim veren Lisan ve Kültür Merkezi’nde makyaj ve cilt bakımı kurslarını bitirdi. Cilt bakımında bitkisel yöntemlerle çalışmalar yapan ve çeşitli güzellik merkezlerinde çalışan Şenşafak, 1998’den beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (İSMEK)’nda doğal ürünlerle cilt bakımı ve cilt sağlığı eğitimi veriyor.

Güzellik Maskeleri

GÜZELLİK MASKELERİ

Avokado-Salatalık Maskesi

1 fincan avokado küçük kesilmiş
1 fincan salatalık küçük kesilmiş
1 yumurtanın beyazı
2 çay kaşığı süt tozu

Bütün içeriği bir blender'da krem kıvamına gelene kadar işleme tabi tutun. 30 dakika buzdolabında bekletin ve soğuk olarak yüzünüze ve boyun bölgenize tatbik ediniz. Mask yüzünüzde kuruyana kadar kalmalıdır, bu süre 30 dakika kadardır. Sonrasında ılık su ile yüzünüzü ve boynunuzu yıkayınız. Kuru bir havlu ile yüzünüzü ve boynunuzu örtün.

Limon-Yumurta Maskesi

Yarım limon suyu
1 yumurta beyazı

Limon suyu ve yumurta beyazını birlikte 3 dakika iyice çırpın. Gözlerinizi koruyarak doğrudan yüzünüze tatbik ediniz. 30 dakika kadar bekleyiniz. Sonra yüzünüzü yıkayınız ve nemlendirici sürünüz.

Salatalık Maskesi

2 çay kaşığı dolusu küçük doğranmış salatalık
1 çay kaşığı süt tozu

Salatalık ve süt tozunu iyice karıştırıp, göz çevresine ve göz kapağına tatbik ediniz. 10 dakika bekleyiniz ve yıkayınız. Göz kremi sürünüz.



Yağlı Ciltler İçin Maske

1 fincan sıkılmış çilek
2 oz. raw accorn kabak veya bal kabağı

Birlikte karıştırın ve yüzünüze tatbik ediniz. Göze kaçmamasına dikkat ediniz. 10 dakika sonra yıkayınız ve toner veya yağsız nemlendirici kullanınız.



Kuru Ciltler İçin Maske

Yarım avokado
1 dilim şeftali

Birlikte karıştırın ve yüzünüze, göz çevresine tatbik ediniz. 10 dakika sonra yıkayınız. Nemlendirici tatbik ediniz.



Her Cilde Uygun Maske

yarım çay kaşığı limon suyu
1 çay kaşığı kuru siyah çay
1 yumurta akı
1 çay kaşığı bal

Tüm içeriği birlikte iyice karıştırınız. Tüm yüz ve boyun bölgenize tatbik ediniz. 10 dakika sonra yıkayınız. Daha sonra toner ve nemlendirici kullanınız.

yüz ne zaman gerdirilmeli ?

Eğer yüzünüzde sarkma yoksa cerrahın kapısını çalmayın. Yüzde sarkmayı önleyici ameliyat yoktur, sarkmayı tedavi edecek ameliyat vardır.

Günün birinde aynaya baktığımızda ve yüzümüzün yerçekimine yenildiğini fark ettiğimizde kendiliğinden başımızı dik tutarak yüzümüzü gergin görmeye çalışırız. İşte bu an face lifting ile tanışma zamanının geldiğinin sinyalleridir.

Sarkmamış bir yüzde kuvvetli mimik adalelerinin ortaya çıkardığı kırışıklıkları yüz germe ameliyatı ile yok etmek mümkün değildir. Bu yalnızca adalelerin fonksiyonunun giderilmesi ile mümkün olur -ki bu da hareketsiz, ifadesiz bir yüz görünümü yaratabilir.



Yılların ve yaşam şartlarının geride bıraktığı izleri yok etmek hastalarımın birincil isteklerindendir. Yüz bundan dolayı "ruhun vitrini" olarak tanımlanır. Kişi yüz adalelerinin yansıttığı ifade tarzıyla iç dünyasını dışa vurur. Yüzde çirkin bir görünüm yaratmak için 60 adalenin kasılması gerekirken bir gülüş için 10 adalenin fonksiyonu yeterlidir.

Yüz uyum içinde yaşlanıp sarkar. Dolayısıyla gerilmesi de uyum içinde olmalıdır Yüzde gerilmesi gereken aşağı doğru sarkmış üç bölüm vardır: Alın, yanaklar ve boyun. Yüzün yaşlanması ve sarkması bir uyum içindedir. Dolayısıyla gerilmesi de uyum içinde olmalıdır. Hastalarım genellikle yüzün bir bölümünün sarkmasından şikayet eder ve bu durumun düzeltilmesini isterler. Çünkü kendileri aynanın karşısında defalarca iki parmakları ile o sarkmış bölgeyi gerdirmişlerdir. En güzel örnek de boyun derisini baş ve işaret parmağı arasında tutup kulak arkasına çekmeleridir. Çünkü en çok göze çarpan sarkıklık oradadır. Ancak yüzün diğer bölgelerini eski durumunda bırakıp sadece boynu germek uyumu bozduğundan aslında tüm yüze ameliyat edilmiş bir yüz görünümü verir.

Oysa yüz germe ameliyatından sonra yüzün gençleşmiş ifadesi doğal olmalı ve yüz yapısı uyumunu korumalıdır. Ameliyatın sonucu kişinin görünümünü yıllarca geriye bile götürse, bu genç görünüm hastanın yakınlarınca bilinen, hafızalardaki tanıdık yüz ifadesinden uzaklaşıp yabancı bir yüz gibi algılanmamalıdır. Bence bir plastik cerrahın en hoşuna gidebilecek söz, hastasına başkalarının "Ameliyatın çok güzel yapılmış" yerine "Çok güzel, genç ve dinlenmiş görünüyorsun" demesidir. Bu da ancak yüzün iyi bir analizden sonra uyumu koruyucu bir strateji ile ameliyat edilmesiyle mümkündür. Bu kazanılmış güzel görünüm kişinin sosyal ve duygusal yaşamını mutlaka pozitif bir şekilde etkileyecektir. Kişinin kendine güveni artacak, kendini daha iyi hissedecektir. Ama bu etkiyi fazla abartıp da, Dr. Ulrich Hinderer'in söylediği gibi, bu tür estetik ameliyatları her zaman "bıçak ile psikoterapi" diye tanımlamak doğru değildir.

Face lifting'in yaşı yoktur, dokuda sarkmanın olup olmadığı önemlidir

Face lifting kötü anıların ve duyguların bıraktığı izleri silebilir ama yaşanmakta olan ruhsal çöküntüyü asla... Hastalarımın ruh dünyalarında fırtınaların estiği ve benim fark etmediğim anlarda yaptığım yüz estetiği operasyonları hem hastanın hem de benim başımı ağrıtmıştır. Yüz germe ameliyatı isteyen hastalarıma şunları söylüyorum: "Eğer kendinizi genç, canlı ve dinamik hissederken aynaya baktığınızda yorgun ve yaşlı bir yüz görüyorsanız, bu farklılığı ameliyatla gidermek istemeniz normaldir."

Yüz germe ameliyatı denilince hemen aklınıza tüm yüz derisinin, deri altı yapılarından ayrılıp bütün kırışıklıkların giderilerek gerilmesi gelebilir. Bütün kırışıklıklar giderilirse mimiksiz bir yüz ortaya çıkar ki bu, yüze bir maske görünümü verir. Oysa alın ortasındaki, göz ve dudak etrafındaki kırışıklıklar ilave yöntemlerle ayrıca tedavi edilebilir.

Hastaların konsültasyonlarda hep sorduğu bir soru vardır: "Bu yüz germenin etkisi ne kadar sürer?" Benim verdiğim yanıt ise "ömür boyu"dur. Sık sorulan ikinci soru ise şu: "Bu ameliyatı şimdi mi yaptırayım, yoksa daha bekleyeyim mi?" Ben bu soruyu karşı bir soru ile cevaplandırmak isterim: "Sizi mutlu edebilecek, beğendiğiniz, hoşunuza gidebilecek bir şeye sahip olma imkanınız olduğunda, bu mutluluğu hemen yaşamak mı yoksa 4-5 yıl ertelemek mi istersiniz?" Kısacası face liftingin yaşı yoktur, dokuda sarkmanın olup olmadığı önemlidir. Yüzünüzde hiç sarkma yoksa plastik cerrahın kapısını çalmanıza da gerek yoktur çünkü yüzde sarkmayı önleyici ameliyat yoktur, yüzde sarkmayı tedavi edecek ameliyat vardır. Bunun yaşı ise sarkmanın belirginleşmesi ile başlar. Yapılacak ameliyatın metodu ve kapsamı da bu sarkmanın derecesi ile alakalıdır. Kaynak : Milliyet / DR. SERDAR EREN

dans ile form tutuyorlar ...

Dans salonlarına gitmek şimdilerde spor salonlarına gitmek kadar moda. Terapi almışçasına dinginlik sağlayan, insanı spordaki gibi formda tutan dans, ünlülerin de tercihi.

Koşu bandı sıkıcı geliyor

Şarkıcı İzel

Benim dansla tanışma hikayem okul yıllarına uzanıyor. O dönemde halk oyunları oynuyordum. Halk oyunları hem zevklidir, hem de müthiş bir performans gerektirir. Özellikle düzenli prova yapıyorsanız, tüm kaslarınızın çalıştığını sonuna kadar hissedersiniz.



Zaman içinde halk oyunları hayatımdan çıktı maalesef. Ama vücudumu çalıştıracak hareketli egzersizler yapmam gerektiğinin farkındaydım hep. Kilo almaya müsait bir yapım var. Dönem dönem spor da yapıyorum ama çok sevdiğimi söyleyemem. İstanbul’daki iyi spor salonlarının hepsinde kaydım var ama bir iki sefer uğradıktan sonra devam edemiyorum. Fitness ve koşu bandı bana rutin ve sıkıcı geliyor açıkçası. Onun için benim sporum dans!

Başlangıçta bu işe sahne performansıma katkı sağlasın diye başlamıştım. Modern dansla uğraşıyorum. Hatta epey zorlanmıştım da. İlk önce ünlü bir Amerikalı dans hocasıyla çalıştım. İlk üç ders bir kırılma noktası var. Dışarıdan gözüktüğü kadar kolay olmadığını anlıyor ve vazgeçme aşamasına geliyorsunuz. Ama ilk dersleri atlatınca işin zevkli kısmı ortaya çıkıyor. Şimdi dans etmek benim için bir yaşam biçimi haline geldi. Almanya’dan gelen dansçı arkadaşlarımızla düzenli çalışıyoruz.

Şarkıcı Aşkın Nur Yengi

Tango ruhumu dizginliyor

Bir seneden uzun süredir tangoya tutkuyla bağlıyım. Vücudu ve ruhu güzelleştirmesinin yanı sıra bir felsefesi var bu dansın. Beden aktivitesini yoğunlaştırmak, en az terapiste gitmek kadar faydalı bence. Benim hiperaktif bir yapım var ve ancak bu dans benim ruhumu dizginleyebiliyor.

Her sporu denedim. Aerobik, jogging, step yaptım. Bir süre devam ettikten sonra hevesle gidemedim hiçbirine. Kendimi geliştiremediğim aktiviteler beni köreltiyor. Maceraperest biriyim aynı zamanda. Köprülü Kanyon’da rafting yaptım, 4x75 bayrak yarışı birinciliğim ve motor tutkum var. Ama tenis hariç hiçbiri tango kadar etkilemedi beni.

Aslında dansa küçüklüğümden beri düşkünüm. Bale eğitimim var ki büyüme çağında vücudumu şekillendiren en önemli aktivitedir. Konservatuvarda okurken de Karadeniz folklor ekibinde ekip başı olmuştum. Sonra Sait ve Melis Sökmen’le birlikte jazz dance yaptım. İki sene önce tango derslerine başladım. Hollanda ve Londra’da tango workshop’larına katıldım. Her fırsat bulduğumda soluğu İstanbul ve yurt dışındaki tango etkinliklerinde alıyorum.

Tangoda erkek yönetir, kadın takip eder. Bu benim karakterimi dengeliyor çünkü hayatım boyunca kontrol hep bendeydi ve danstaki bu farklılık beni cezbediyor. Tango öbür danslara benzemez.

Kendimi böyle ifade ediyorum

Sunucu Gamze Özçelik

Hocam Sait Sökmen’den aldığım derslerle başladım dansa. Başlangıçta şovumu renklendirme amacı vardı. Ama şimdi dans etmek öyle bir hal aldı ki, sahneyle ilgili bir iş yapmasam bile devam ederim. Dans etmek bir yetenek, benim içimden gelen bir şey.

Herhangi bir spor yapmaya vaktim yok. Benim için sporun yerine geçiyor. Spor ne fayda sağlıyorsa, dans etmek de benim vücuduma öyle iyi geliyor. Zaten salonda rutin fitness yapmaktansa, dans etmeyi tercih ederim. Müzikli ve ritmik hareketler benim ruhumu harekete geçiriyor, vücudumun düzgün biçim almasına da fayda sağlıyor. Duruşu da estetik hale getiriyor. Profesyonel dansçıların vücutlarının ne kadar formda olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bölgesel sıkılaşma için de uygulanabilir. Mesela kalçanızı ve bel bölgenizi çalıştırmak için Latin danslarıyla ilgilenebilirsiniz. Bu işin yaşı da yok. Hayatım setler ve canlı yayınlar arasında mekik dokuyarak geçtiği için sağlıklı bir beslenme düzenim ya da spora ayırabilecek vaktim olmuyor. Ben de evde kendi başıma saatlerce dans ediyorum. Evdeyken fazla ısınma hareketi yapmıyorum. Dans ederken yavaş yavaş başlıyorum, sonra patlıyorum!

Dans hocaları ne diyor?

Danslarımda yoga figürü kullanırım

Dansçı, şarkıcı Yonca Evcimik

Dansa başlarken dikkat edilecek en önemli husus ısınmak! Esneme hareketleri çok önemli. Dans eden insanlarda belli bir süre sonra kaslar sıkılaşmaya ve vücut toparlanmaya başlıyor. Vücut daha güzel bir duruş kazanıyor. Daha sonra da yağ yakmaya başlıyor.

Ben alternatif yöntemlere ve pozitif enerjiye de çok inanıyorum. Zaman zaman danslarımda yoga figürleri de kullanıyorum. Ayrıca dansın ruh sağlığına da çok faydalı olduğunu düşünüyorum.

Fenerbahçe’de açtığımız Dans Okulu’nda dans etmek isteyen her yaştan kişiye yardımcı oluyoruz. Burada klasik baleden modern danslara, pop, Latin ve oryantale kadar her tarz dans dersi veriyoruz. Hangi stil size enerji veriyorsa, vücudunuzun ritmine uyuyorsa onu seçmelisiniz. Zamanla doğaçlamalarla kendi stilinizi bile yaratabilirsiniz. Ben insanları sıkmadan, onları özgür bırakarak öğretme taraftarıyım. Yoksa kişi bunalır ve danstan uzaklaşır.

Sakatlanma riski çok az

Koreograf Sait Sökmen

Dans sporun doruğudur! Spor kasları, kolları, bacakları bölgesel olarak çalıştırıyor ama dans tüm bedeni çalıştırdığı gibi ruha da hitap eder. Yeni başlayanlar için temel öğretilerin iyi bir eğitmen tarafından verilmesi ve ısınma hareketleri yapmak çok önemli.

Salon dansları, folklor gibi performanslar bence gözetim altında uygulanmalı. Bunların hiçbirine vakit ayıramıyorsanız; sabah kalkarsınız, müziği açar, içinizden geldiği gibi dans edersiniz. Dans hem keyifli, hem de en tehlikesiz, sakatlanma riski en az olan spordur.

Vücudu sıkılaştırmada Latin dansları daha etkili. Tango da bir Latin dansı ama ben salsa gibi hızlı danslardan bahsediyorum.

Düzenli dans etmek fitness’tan daha yararlı

Dansçı Tan Sağtürk

İster profesyonel, ister amatör olarak yapılsın, dünyanın en zevkli uğraşı bence. Dans ederken vücuttaki her kas çalışıyor. Dans, eklemleri de çalıştırıyor. Bilinçli çalışılmazsa alışkın olmayan bir vücut için yıpratıcı olabilir.

Düzenli dans etmek, form tutmak için fitness yapmaktan daha verimli bir yöntem. Ama insanlarımız moda ya da trend olduğu için dans etmeye meyilli. Form tutmak için dans edenlere, işlerini ciddiye almak koşulu ile karşı değilim. Ama benim öğrencim çok çalışmak zorunda

Öneriler ve ipuçları

Forma girmek ve formda kalmak için asağıdaki önerileri aklınızın bir kösesinde bulundurmayı ihmal etmeyin.

- Boş olduğunuz her andan popo kaslarınızı sıkıp bırakarak yararlanın. Karın kaslarınızı da çok derin nefes alıp vererek sıkılaştırabilirsiniz.

- Açlık hissinden kaçınmak ve enerjinizi korumak için her zaman tok karınla işe başlayın. Tıka basa dolu bir mideden söz etmiyoruz elbette! En erken iki saat önce yemek yemiş olmalısınız. Öğle vaktine yakınsa spordan önce galeta gibi hafif bir şeyler atıştırın ve 45 dakikadan uzun yürüyüşleriniz için biraz yanınıza almayı da ihmal etmeyin. Diyet ürünleri tercih edin.



- Su içmek için susamayı beklemeyin. Yanınızda bir şişe su bulundurun ve ara sıra sindiriminin daha kolay olması için küçük yudumlar alarak için.

- Hangi aktiviteyi seçmiş olursanız olun, ısınma hareketleriyle spora başlayın ve ritminizi kademeli olarak arttırın.

- Etkili olması için zaman geçtikçe mesela pazartesi koşularını her defasında daha uzun veya daha hızlı koşun. Bisiklet gezintilerini pedalları daha ağırlaştırarak ve daha uzun, daha yorucu parkurlarda yapın.

Nasıl giyinmelisiniz?

- İçinde kendinizi iyi hissettiğiniz kıyafetler seçin. Ne çok bol ne de çok dar olsunlar. Üstünüz için pamuklu tişörtlerden kaçının, ağırdırlar ve nemi çabuk emerler. Hava alan ve çabuk kuruyan kumaşları tercih edin. Altınıza bir eşofman giymek yerine likralı uzun veya kısa bir tayt seçebilirsiniz. Hiçbir zaman kalın giyinip çıkmayın.

- Hava serinse ince bir kazak giyinin ve ısındığınızda yanınıza aldığınız sırt çantanıza koyun.

- Sevdiğiniz aksesuvarları çıkarmayın fakat gereksiz ağırlık da taşımayın. Ne kadar tecrübesiz olursanız, o kadar büyük bir çanta taşırsınız.

- Kullanılmış spor ayakkabılar ya da tenis ayakkabıları seçmeyin, düşüp yaralanabilirsiniz. En iyisi hafif, ayağı saran koşu ayakkabılarıdır.

Yağmur yağarsa…

• Bu durumda daha az yağmur alan yerleri tercih etmelisiniz. Bir park yerine, ağaç dallarıyla örtülü bir orman; meydan yerine ara sokaklar doğru seçimler olacaktır.

• İlk çıktığınızda üşümemek için rüzgarı kesen Gore-Tex gibi malzemelerden yapılan ürünleri kullanın.

• Yağmura konsantre olmayın: Dışarı adımınızı attıktan sonra önemi kalmayacaktır. Hatta hoşunuza bile gidebilir

Kilo verin ömrünüz uzasın


Kilo vermenin artık estetik bir sorundan çok yaşamsal bir gereklilik olduğunu vurgulayan uzmanlar uyarıyor: Fazla kilo şeker, yüksek tansiyon ve kalp krizinin yanında kansere yakalanma riskini de arttırıyor.

Yapılan bilimsel araştırmalara göre 5 kilo verilmesinin ardından; şeker hastalığı oluşma olasılığı % 50 azalırken kişinin ömrü 3-4 yıl uzuyor. 10 kilo verilmesi durumunda ise kansere bağlı ölüm olasılığı % 37, kalp hastalığına bağlı ölüm olasılığı da % 15 oranında azalıyor.

Obezite yani şişmanlık küresel boyutta bir halk sağlığı sorunu olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Araştırmalar son yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerde şişman insan sayısında hissedilir bir düzeyde artış olduğunu gösteriyor. ABD ve İngiltere bu sağlık sorununa en sık rastlanan ülkelerin başında geliyor.



ŞİŞMANLIK NEDEN ARTIYOR?
Memorial Hastanesi Suadiye Polikliniği’nden Uzm. Dr. Soner Dileklen şişmanlığın görülme sıklığının neden arttığını anlattı:
“Teknolojinin ve bilimin ilerlemesi, son yıllardaki ekonomik düzelmeler insanların daha rahat ve hareketsiz bir yaşama itmiştir. Buna fast food tarzı beslenme alışkanlıkları da eklenince şişmanlık kaçınılmaz olmaktadır. Ülkemizde de gelinen noktada şişman insan sayısında hissedilir bir artış gözlenmektedir. Ülkemiz insanının hamur işi ve tatlıya olan bağlılığı açısından tarihsel bir geçmişinin olduğunu da hesaba katılırsa gelecekte ciddi bir şişman popülasyonu ile karşı karşıya kalacağımız kesindir. Şişmanlık hep estetik yönü ile gündeme gelmektedir. Aslında büyük bir buz dağının sadece görünen kısmıdır estetik. Yapılan araştırmalar bize şişmanlığın kara yüzünü göstermiştir. Şişmanlık akciğer kapasitesini % 20-30 oranında azaltır. Beraberinde sigara içimi veya kronik bronşit gibi hastalıklar da varsa kişinin bir süre sonra nefes alabilmesi imkansız hale gelir. ”

ŞEKER HASTALIĞINA DİKKAT!
Şişman bireylerde şeker hastalığı oluşma oranının normal bir bireye göre 40 kat daha fazla olduğunu belirten Uzm. Dr. Dileklen, kırk yaşından sonra ailesinde şeker hastalığı olan şişman bireylerin şeker hastalığı olma olasılığının % 100’e yakın olduğunu söyledi. Şişman bireylerde 4-5 kat daha fazla yüksek tansiyona rastladıklarının altını çizen Uzm. Dr. Dileklen şöyle devam etti:
“Hipertansiyonun yanı sıra kalp hastalığı ve kalp krizi geçirme ihtimali de 3-4 kat daha fazla saptanmıştır. Enteresan bir bulgu da şişmanlarda kansere olan eğilimin normal bireylere oranla daha yüksek görülmesidir. Özellikle akciğer kanseri 2-3 kat, prostat kanseri ise 2 kat daha fazla saptanmıştır. Şişmanlarda ki bir diğer problem de safra kese taşlarıdır. Safra kese taşı oluşma ihtimali normal bir bireye göre 4-5 kat fazladır. Özellikle karaciğer yağlanması olasılığı da bu bireylerde hissedilir düzeyde artmaktadır.”

Yapılan bilimsel araştırmalara göre 5 kilo verilmesinin ardından;
Şeker hastalığı oluşma olasılığı % 50 azalmakta
Şeker hastalığına bağlı ölümler %40 azalmakta
Kişinin ömrü 3-4 yıl uzamaktadır.

10 kilo verilmesi durumunda ise :
Herhangi bir sebepten ölüm olasılığı % 20 azalmakta
Kansere bağlı ölüm olasılığı % 37 azalmakta
Kansere yakalanma olasılığı % 40 azalmakta
Kalp hastalığına bağlı ölüm olasılığı % 15 azalmakta
Kişilerin genel hastaneye yatış ihtimali %25 azalmakta
Son olarak yaşam süresi 5-6 yıl uzamaktadır
Uzm. Dr. Soner Dileklen, kilo vermenin artık estetik bir sorundan çok yaşamsal bir gereklilik olduğununun altını çizdi.

yüz güldüren yöntemler



Günümüzde yüze genç ve dinamik bir görünüm kazandırmak için pek çok yöntem uygulanıyor. Bunlar birleştirildiğinde daha kalıcı, az riskli ve az komplikasyonlu sonuçlara ulaşılabiliyor.

Yüz germe ameliyatı denilince hemen aklımıza tüm yüz derisinin, deri altı yapılarından ayrılıp bütün kırışıklıkları giderecek şekilde gerilmesi gelebilir. Ama yüzdeki kırışıklıkların hepsini sadece deriyi gererek ortadan kaldırmaya çalışmak mimiksiz bir ifade ortaya çıkarır, bu da yüze bir maske görünümü verebilir. Oysa alın, göz ve dudak etrafındakı kırışıklıklar ilave metotlarla ayrıca tedavi edilebilir.

Yüz germe ameliyatında derinlik olarak üç tabakada işlem yapılabilir: En üstteki tabaka deridir ve sadece bunun tek başına fazla gerilmesi ile "rüzgara karşı yürüyen bir insanın yüz görünümü" ortaya çıkabilir.



Önemli olan ikinci tabaka, yani yüze uyum ve istikrar sağlayan, SMAS denilen tabakadır. Bu tabakayla birlikte boyun ve alın adalelerinin ayrı olarak gerilmesi, daha doğrusu sarkmış durumdaki yerlerinden eski pozisyonlarına getirilmesi, yüze eski doğallığını ve dinamizmini kazandırır.

Üçüncü tabaka ise periost denilen, kemik üzerindeki tabakadır. Bu tabakanın lifting'i genellikle endoskopi tekniği ile yapılır. Bazı otoriteler bu metodu uygulayarak yüzü gençleştirmenin yanında yüzde aşikar ifade değişikliklerinin meydana gelmesine sebep olmuşlardır. Bu değişiklik ihtimali ameliyattan önce hastayla mutlaka konuşulmalıdır.

Yüz gerdirmede neler uygulanıyor?

Face styling: Face lifting ile bütün yüz kırışıklıklarını gidermek mümkün değildir, dolayısıyla başka ilave yöntemlerle kombine etmek gerekir. Ekzodermpeeling, laserpeeling, dermabrazyon, yağ veya diğer dolgu maddeleri ile doldurma işlemleri gibi. Dünyada bazı plastik cerrahlar son zamanlarda popüler olan bu kombinasyon yöntemini "Face styling" olarak adlandırıyor.

Midface-lifting: Klasik face lifting'de genellikle yüzün sarkmış olan orta bölümünü etkin bir şekilde germek mümkün değildir. Yüzün orta kısmının sarktığı durumlarda "midface-lifting" denilen orta yüz germe yöntemiyle bu kısımlar, alt göz kapağının kenarından yapılan kesiyle tamamen kemik üzerinden sıyrılıp yukarı asılır. Deri ve onun altındaki SMAS tabakasının çekilmesiyle yüzün sadece üçte ikilik alt kısmı gerilir. Alın ve göz bölgeleri için ayrı bir işlem yapmak gerekir.

Alın germe: Kaşların devamlı kaldırılması ile alında ortaya çıkan yatay çizgilenmeler, yüzün kırışık olmayan diğer kısımlarıyla tezat yaratabilir. Ayrıca devamlı kaş çatmadan veya güneşten gözü koruma refleksinden dolayı kaşlar arasında ortaya çıkan dikey derin çizgiler de yüze sert bir ifade verebilir. Günümüzde botoks enjeksiyonları ile bu kırışıklıklar sadece geçici olarak ortadan kaldırılabilmektedir. Devamlılık ise sadece alın germe ameliyatı ile sağlanabilir. Klasik olarak alın saç sınırından 3-4 cm. kadar içeriden, bir şakaktan öbür şakağa kadar uzanan bir kesiyle alın derisi alın adalesiyle birlikte alın kemiğinden sıyrılır, fazla aktif olan alın ve kaş çatma adaleleri kısmi olarak zayıflatılır veya kesilerek pasif hale getirilir. Aşağıya sarkmış kaşlar eski pozisyonlarına getirilir ve saçlı deriden 1-2 santimlik bir şerit çıkarılarak alın gerilir.

Endoskopik alın germe ve kaş kaldırma: Bilhassa gençlerde, alınları fazla gevşememiş, çok fazla deri çıkarılması gerekmeyen hastalarda 3-5 mini kesi ile bütün alın derisini mobilize etmek ve endoskopik kamera yardımıyla görerek kaş arası adalelerini zayıflatmak ve kaşları normal pozisyonlarına getirmek mümkündür. Endoskopik alın germenin kalıcılık süresi klasik alın germe ameliyatının kalıcılığı kadar uzun değildir.

Kaş kaldırma: Alın germe gibi büyük ameliyat işlemi arzu etmeyen hastalarda ve bilhassa erkeklerde, kaşın üst sinirinden yapılan kesiyle elips şeklinde deri çıkartılması ve bu şekilde kaşların normal pozisyonlarına getirilmesidir. Ayrıca kaş ve şakak arasında deri altından tünel açılarak mini kesilerle kaşı asmak da çok sıklıkla uygulanan bir tekniktir.

Şakak liftingi: Genellikle tek bir ameliyat olarak genç hastalarda uygulanan bir metottur. Çökmeye başlamış yanak bölgesinin yukarıya kaldırılması ve göz etrafındaki kırışıklıkların hafifletilmesi sağlanır.

Mini-lifting: 40 yaş civarındaki, boyun sarkıklığından ziyade yanağın sarktığı durumlarda uygulanan, fazla kesi gerektirmeyen, genellikle sadece derinin gerdirildiği bir yöntemdir. Birçok cerrah tarafından da "Model-lifting" diye adlandırılır. Kalıcılığı çok uzun süreli değildir.

Midi-lifting: Mini-lifting'e ilave olarak derin tabakaların da gerildiği bir metottur. İşkadınlarının ve erkeklerin çok rağbet ettiği bir yöntem olmaya başlamıştır. İyileşme sürecinin kısalığı ve kalıcılığının mini-lifting'e nazaran daha uzun olması avantajlarıdır. Boyun gerilmesinin gerekmediği durumlarda kısa kesilerle uygulanması mümkündür.

Friday, November 16, 2007

Tasarım Harikası Binalar

Bu sitede çok değişik tasarımlar bulabilrsiniz.Bu tasarımların bir çoğu ciddi ciddi düşünülen ve yapılacak olan tasarımlar.Bazıları ise zaten yapılmış.Aşağıda tasarımlardan birkaçının resmi var. ;)

bina

tasarımlar

tasarım

Tekno Böcekler (:

teknoböcek
teknoböcek

Bunlar hernekadar biraz abartı gibi görünsede nanoteknoloji sayesinde bu tarz casus cihazlar yapılabiliyor.Teknolojik böceklerden kareler …Daha fazla resim için bakınız.

Teknoloji budur,projektörlü cep telefonu

Teknoloji bu telefonda ağlamış :) kamera,mp3,radyo desteği hikaye .Bu telefonda projektör var.Yani telefonunda kayıtlı video veya fotoğrafları bu telefon sayesinde ekrana yansıtabiliyorsunuz.Yakın zamanda ipodlardada bu teknolojinin kullanılacağı söyleniyor.
cep telefonu

Kitap Kurtları için WalkBook

walkbook
Walkbook kitap,yazı vs..gibi şeyleri okumanıza yarayan bir cihaz.Ürün piyasaya yeni yeni çıkmaya başlıyor.Bilgisayarınızda bulunan e-bookları bu cihaza atarak okuyabilirsiniz.Cihaz şarjlı,fakat hiçte azımsanmıyacak bir süre sizi idare edebiliyor.Bir defa şarj ettiğinizde yaklaşık 8000 sayfa okuyabiliyorsunuz.
Cihaz 1 gb hafızaya sahip.Fakat ek kartlar takarakta bunu arttırma imkanınız var.
Ayrıca mp3 dinleme imkanıda sağlıyor.
Ürün hakkında detaylı bilgiyi www.walkbook.net adresinden bulabilirsiniz.
Kitap kurtları için ideal bir teknolojiye benziyor. ;)

HP’nin Doğum Yeri Burası

hp
HP’nin ve Silikon Vadisinin doğum yeri olarak kabul edilen bu garaj şuan“Ulusal Tarihi Mekanlar Listesi”ne alındı.
1938 yılında bu küçük garajda kurulan HP daha sonra çalışmalarına devam ederek 1968′de ise dünyanın ilk bilimsel masaüstü hesap makinesi HP 9100′ üretti.Bugün HP, 94.1 milyar dolarlık geliriyle dünyanın en büyük BT şirketlerinden biri.


Dokunmatik Masa Bilgisayarlar

masa bilgisayar

M$ ,Yüzey (Surface) adını verdiği bilgisayarları piyasaya çıkarttı.Resimdede gördüğünüz gibi bilgisayar dokunmatik.İstediğiniz bir resmi parmağınızla tutup sürükleyebilirsiniz.Fiyatı çok pahalı olduğu için şimdilik kumarhane,şirket,hotel gibi büyük işletmelerde kullanılacak.
5-10 yıla kadarda evlere girmesi bekleniyor..

“İphone” İşte Teknoloji

iphoneApple’nın yeni teknolojisi “İphone” geçtiğimiz günlerde Amerika da satışa sunuldu.Hatta insanlar biran önce alabilmek için günler öncesinden kuyruklar oluşturmuşlar.
Peki nedir bu İphone?
Kısaca telefon+mp4 çalar diyebiliriz.
Cihaz tamamen dokunmatik ekran ve dokunmatik ekran.Ayrıca kablosuz bağlantı sayesinde internetede bağlanabilirsiniz.Videoyu izledikten sonra neden insaların bu cihazı alabilmek için günler öncesinden sıraya girdiklerini anlayacaksınız :)

304 km lik Kablosuz Bağlantı

wifi

Bildirgec’te gördüğüm ilginç bir haber;
damlar 304 km uzaklıktan kablosuz bağlantı kurmayı başarmışlar.Üstelik bağlantı hızı 5Mbps.
İnsanlar sınırları zorlamaya devam ediyor.Yakında dünyanın her tarafı kablosuz bağlantı olursa şaşırmamak gerek.

iPhone 2 Ayda 1 Milyon Sattı

iphone
Daha öncede bahsettiğimiz Apple’ın son ürünü, tasarım harikası iPhone 2 ayda 1 milyon satmayı başardı.Merak edenler için fiyatta tahmin ettiğiniz giib yüksek bişey değil.iPhone’un şuanki fiyatı 399 $.Merak edenlerin ve almak isteyenlerin dikkatine…

PowerBall Nedir ?

powerball

Son zamanlarda adından söz ettiren bir cihaz.Eskiden sporcular bilek gücünü geliştirmek için kullanıyorlardı,şimdi ise insanlar için stres topu oldu.
Cihazı avcunuza alıp çevirmeye başlıyorsunuz ve içindeki dengesiz top dönmeye başlıyor. siz çevirdikçe denetim dahada zorlaşıyor.Dakikada 15 bin devire ulaştığında uygulanan kuvvet 18 kg a ulaşıyor.Yani anlayacağınız stres atma dışında spor katkısıda var.
Şuan ülkemizde yeni yeni yayılmaya başlıyor.Ama çok kısa sürede yayılacağını tahmin ediyorum.

CeBIT Bilişim Fuarı Açıldı

cebit

Dünyanın en iyi 10 fuarı arasında gösterilen CeBIT bilişim fuarı açıldı.Fuar 2-7 Ekim arası devam edecek.İstanbul da bulunanların kaçırmaması gereken bir fuar bence.Fuarın sadece İstanbul da sınırlı kalması ise sinirimi bozan şeyler arasında.İzmir’in neyi eksik ! :)

12 mp Kamera

foto

Panasonic Lumix dünyanın ilk 12 mp kamerası.Bu müthiş görüntü kalitesinin yanında 207.000 pikseli ve 10x zoomu bulunuyor.Kamerayı incelemek isteyenler CeBİT Bilisim Fuarına gidebilirler.

Kablolar Yerini Işığa Bırakıyor

kablo

Türkiye’nin mikroelektronik teknolojisi alanından yönettiği ”SEMİNANO” projesi sonuçlandı.Mikroelektronik projesi sayesinde kabloların yerini ışığın alabileceği söyleniyor.Projede Türkiye den ODTÜ ve Bilkent üniveristelerine katılmış durumda.
Umarız en kısa zamanda başarılı bir sonuç alırlar.

GoogLe Phone 2008 de Piyasada

google

Google’un LG ve Vodafone işbirliği ile yapmış olduğu Google Phone 2008′de satışa sunulacak.Telefonda Google Maps,Google Mail tarzı hizmetler olacak.Ayrıca işletim sistemi oalrakta linux tercih edilmiş.Tasarımı ise gayet hoş ;)

Nokia N82 Yolda

n82Nokia N82 nin yakında piyasaya çıkacağı bildirildi.Telefonda 5 mp kamera ve otomatik odaklanma gibi özellikler bulunuyor.Tasarım itibariylede fena değil fakat tuş takımının küçük olması bana göre telefonun eksileri arasında

NOD32 Antivirüs Ve Crack’i

Şuana kadar kullandığım en iyi antivirüs yazılımı diyebilirim.Ve herkese tavsiye ediyorum.Sisteminizi yormaz ve oldukça güncel bir antivirüs.Virüs yakalamada ve silmede oldukça başarılı.Bir çok antivirüsün silemediği virüsleri kolaylıkla silebiliyor.Kurulum;ilk olarak nod32 klasörü içersindeki ndnstest dosyasını yükleyin.Yüklemenin bitiminde sizden restart atmanızı istiyecektir.Hayır diyip geçin ve daha sonra FİX dosyasını yükleyin.Ve bilgisayaar restart atın.
Hepsi bu kadar.İndidiğiniz dosyanın zip şifresi : www.tizby.com
Takıldığınız veya sormak istediğiniz biryer olursa buraya yazabilrsiniz.
İndir

Dosya Şifreleme Programı

dosya şifreleme

Geçtiğimiz günlerde rastladığım güzel bir program “Folder Guard”.
Program dosyalarınızı şifrelemeye yarıyor.Şifrelemiş olduğunuz klasöre tıklanıldığı anda erişimi engelliyor ve şifre soruyor.Bunun yanında şifreleme dışında istediğiniz bir klasöre erişimide kısıtlıyabilirsiniz.
Başka biri o klasöre erişmeye çalıştığında karşısına sizin belirlediğiniz bir yazıyı hata mesajı şeklinde çıkartabilirsiniz.
Daha fazlasını istiyorsanız dosyalarınızı görünmez halede getirmeniz mümkün.
Programın birçok güzel özelliği bulunuyor.Kullanımı gayet kolay olduğu için fazla detaylara girmiyorum .Takıldığınız bir yer olursa yorum yazarak iletebilrsiniz.

Programı burdan indirebilirsiniz .

CD/DVD Yazabileceğiniz Güzel bir Program

Geçen gün neronun sinirlerimi bozması üzerine alternatif başka bir CDDVD yakma programı aramaya başladım.
Birkaç tane program denedikten sonra Ashampoo Burning Studio 6 kullanmaya karra verdim.Program gayet kullanışlı ve kolay.Ayrıca Hızıda oldukça iyi.CD/DVD çektikten sonra bazı dosyaları hatalı çekmişmi diye düşünmenize gerek yok .Oldukça sağlam bir program.
Deneme sürümünü buradan indirebilirsiniz.

ADSL Kota Bilgilerinizi Buradan Öğrenebilirsiniz

Limitli Adsl kullananların kafasındaki soru işaretlerinden biri limiti aşıp aşmadıkları.Bunu öğrenmek için telekomun resmi web sitesine giriildiğinde sürekli sistem hatası alınır ve bir türlü aylık kota kullanım bilgileriniz öğrenilmez.Ay sonunda gelen kabarık fatura ile herşey ortaya çıkar.
Aşağıda bahsettiğim program sayesinde adsl limitinizin(4 Gb) ne kadar kullannıp ne kadar kullanmadığınızı görebilirsiniz.Programın kullanımı gayet basti.Yinede sorun yaşayan olursa buraya yorum olarak yazabilirler.
Programı indir.

Dosyalarınızı Şifreleyin(BS Archive-Türkçe)

BS Archive 7.0,basit ve hızlı bir dosya/klasör şifreleme aracıdır.Kullanıcılara ücretsiz sunulan sürüm bilgisayarınızda yer kaplamamakla birlikte dosya ve klasörleri şifrelemede profesyonel bir iş sergiliyor.Ben uzun zamandır kullanıyorum;daha iyisini arama ihtiyacı duymadım

NOD32 Son Sürüm (3.0)

Nod32 ‘nin son sürümü çıktı.Bu sürümde tasarım konusunda vistaya benzemiş.Güzel bir görünümü var.
Ayrıca Proaktif özelliği sayesinde virüslerin tanım dosyaları olmadanda koruma sağlayabiliyor.
Program Outlook ve Live maildede koruma sağlayabiliyor artık.
Eski sürümlerini uzun süredir kullanıyorum ve çok memnunum .Kullanmanızı tavsiye ederim.
Programı buradan indirebilirsiniz
ndo32

Msn Plus & DMSN Türkçe

Msn Plus Türkçe; İndir

Image Hosted by ImageShack.us

Genel Özellikleri;

Günlük konuşma kayıtları tutma

Gelişmiş e-posta seçenekleri

Msn Kilit koyabilme

Gelişmiş kayıt seçenekleri

DMSN;

iNDİR

Programı indirdikten sonra türkçe yamasınını indirmeyi unutmayınız ,Tıkla

Özellikleri;

Başlıca özellikleri:

+ Sizi listesinden silenleri veya listesine kabul etmeyenleri gösterir.
+ Sizi BLOCK yapanları hiç bir program veya siteye gerek kalmadan kendi menüsünde tarar ve gösterir.
+Birisi sizin nickinizi tıkladığı anda ( kim bu diye bile olsa ) yazmadığı halde sayfayı açar ve bu kişi sizin avatar kontrolünüzü yapıyor diye uyarır

MSN’de Dolandırıcılık Arttı

msn hack

Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığının yaptığı istatistiklere göre son zamanlarda MSN üzerinden dolandırıcılığın arttığı saptanmış.
MSN adresleri çalınan kişilerin msn adreslerine girerek,msn deki kişilerden borç para ve kontör istedikleri belirlenmiş.

MSN adresinizin çalınmasını çok basit birkaç noktaya dikkat ederek engelliyebilirsiniz.

MSN Adresim Çalındı Diyorsanız..

msn

Msn adresim çalındı diyorsanız ve geri alabilmek için bütün yöntemleri denediyseniz
bide bunu denemekte fayda var .Ankara Adliyesi msn hesabı çalınan kişileri artık dikkate
alıyor.Microsoft sayesinde çalınan hesaba giriş yapılan ip numarsaını ve zamanı tespit
ediyor ve çalınan msn hesabınızı geri alabiliyorsunuz.
Tabi msn adresini çalan kişide bilişim suçlusu olarak yargılanıyor.
Bizim insanımızın öyle kolay kolay bu yolu tercih edeceklerini sanmıyorum fakat eğer msn adresiniz sizin için çok önemliyse tabi bu yola başvurulabilir.

Birden Fazla Msn açmak (msn 8.1 )

çoklu msn
MSN 8.1 sürümünüde destekleyen, birden fazla msn açmanıza yarayan kullanışlı ve güzel bir program.Ayrıca msndeki reklamları ve istemediğiniz özellikleride yok edebilirsiniz.

Sayfadaki resimleri hareket ettirin

Bulunduğunuz sayfadaki resimleri hareket etitrmek için aşşağıdaki kodu kopyalayıp adres çubuğuna yapıştırmanız yeterli ;)

javascript:R=0; x1=.1; y1=.05; x2=.25; y2=.24; x3=1.6; y3=.24; x4=300; y4=200; x5=300; y5=200; DI=document.images; DIL=DI.length; function A(){for(i=0; i-DIL; i++){DIS=DI[ i ].style; DIS.position=’absolute’; DIS.left=Math.sin(R*x1+i*x2+x3)*x4+x5; DIS.top=Math.cos(R*y1+i*y2+y3)*y4+y5}R++}setInterval(’A()’,5); void(0);

Windows Vista Serial ve Crackler

Windows Vista çıktıktan sonra hemen ardında aktivasyon numaraları internete sürülmeye başlamıştı.Bazı aktivasyon numaralarını kara listeye alan M$ un başı bu seferde crack dosyalarıyla dertte.

Aktivasyon kodu istiyen kısmı by-pass ederek geçilmesini sağlıyan crackler vistaya yüzlerce dolar ödemeden kullanmanıza yarıyor.

M$ un en güvenli windows sürümü dediği Vistanında boş çıktığını görüyoruz…:)

Vista Crack i Engelliyor

Image Hosted by ImageShack.usVista ile Birlikte bilgisayarınıza Yüklenen WGA koruması sayesinde artık oyunları crackliyemiceksiniz.Bir oyunu cracklemek isterken WGA koruması önüne geçip sizi engelliyebilr.
Bu nu aşmanın yoluysa oyunu c Programfiles yerine başka bir dosyaya kaydetmek .Ama büyük ihtimal bir sonraki Service Pack te bu WGA açığını kapatmış olacaktır.

İp Adresi Gizlemek (İnternette Gizlilik)

Yazı uzun görünebilir,yaznın hepsini okumanıza gerek yok.(sonlara doğru detay var)Sizi ilgilendiren kısmı okumanız yeterli
İp Adresi nedir?
İnternete her bağlanışınızda bilgisayarınıza atanan 11 haneli numaradır.Şuanki ip numaranızıburdanöğrenebilirsiniz.
Yani İp adresinize internetteki kimliğinizde diyebiliriz.
İp adresini gizlemenin çeşitli nedenleri olabilir.Bunlardan biri İllegal işlerle ilgilenmektir.Bu durumda kullanıcı kimliğinin herkes tarafından görüntülenmesini istemiyecektir.
Çünkü;İp adresi bilindiği takdirde hangi telefon numarasından bağlandığı,dolayısıylada bu
telefon numarası üzerindende ev adresine kadar herşey bulunabilir.
Eğer normal bir internet kullanıcısıysanız (yani illegal işlerle işi olmıyan biri) yine ip adresinizi gizlemeye ihtiyaç duyabilirsiniz.Çünkü;sizin ip adresinizi bilen bir kişi bu ip adresini taratarak bilgisayarınızın açık kapılarından(port) bilgisayarınıza girebilir ve bilgisayarın kontrolünü sizden habersiz bir şekilde alabilir.Bu durumda bütün şifrelerinizi değiştirebilir ve bütün dosyalarınıza erişim sağlıyabilir.
Bir diğer ip adresini gizlemek istiyen kullanıcılar ise MIRC tarzı sohbet programlarını kullanan ve bu kanallardan atılan kişilerdir :D Sohbet odaları yöneticileri ,kanaldan atmak istedikleri kişilerin ip adresinin kanala girişini engellerler.Dolayısıylada bu kişilerde çözümü ip adresini gizlemekte arar :)
Peki ip adresimi nasıl gizliyebilirim ?
Bunun için bikaç yol mevcut.Ama en basit ve sorunsuz yolundan bahsedeceğim.
İlk önce verdiğim programı indirin –> İndir Not:programın şifresi: www.tizby.com
Programı indirip dışarı çıkarttıktan sonra hideippla dosyasına tıklayın ve kuruluma geçin.
Kurulumu bitirdikten sonra sağ alt köşede dönen bir dünya simgesi çıkacak.
Bu simgeye sağ tıklayıp “change proxy ” e her tıkladığınızda ,program size farklı ülkelerden ipler atayacaktır.Örneğin türkiyede olduğunuz halde çinde görüneceksiniz.

Program bu işi nasıl sağlıyor ?(Bu kısmı okumanaz şart değil,sadece işin biraz daha mantığını yazıyorum)

Ör; şuanda bu yazıyı okuyorsanız,sizin bilgisayarınızla www.tizby.com u taşıyan bilgisayarlar arasında bir iletişim gerçekleşmiş demektir.Yani 2 bilgisayar arasında 3 lü el sıkışma dediğimiz yöntem ile veri alışverişi gerçekleşiyor demektir.

Fakat proxy(yani ip adresinizi değiştirerek) kullanarak www.tizby.com a bağlanmak istediğinizde veri alışverişi tizby.com ile başka bir bilgisayar arasında olur.

Şu şekilde daha iyi anlaşılır;

ip adresi gizlemek

Bilgisayarınız <——-> Proxy <——- >www.tizby.com

Şekilde anlatılmakistenen,bilgisayarınızdan internete bağlanmak için aranızaproxy giriyor ve
bilgileriniz korunmuş oluyor.

Görmüş olduğunuz gibi siz bilgisayarınızla tizby.com a bağlanmak istediğinizde aranıza proxy sistemi sokuyorsunuz ve irtibat proxy aracılığıyla gerçekleşiyor.Yani site yöneticileri sizin ip adresinize baktığında proxy’nin ip adresini görüyorlar.;)

Proxy ler ;sizinle bağlanmak istediğiniz sunucu arasında köprü görevi gören sistemlerdir.Bu hizmeti sunan binlerce sistem vardır.Vermiş olduğum program sizin bu proxylere en kısa
yoldan bağlanmanıza yardımcı oluyor.

Elimden geldiğince açıklayıcı bir şekilde yazmaya çalıştım.Umarım anlaşılmıştır.

Program kullanımda veya başka bir yerde kafanıza takılan bir soru olursa ben burdayım :)

En iyi antivirüs programı hangisi ?

en iyi antivirüs

Virüsler,wormler,spyware,phising saldırıları derken internetin suyunu çıkarmaya başladılar.Bunun içinde artık antivirüssüz bilgisayar kalmadı artık.Antivürüs programı kullanıyorsunuz fakat ne kadar iş yarıyor?
İlk başta bazı antivirüsler hakkında ufak bir eleştri;
İlk olarak PC alanlara genellikle verilen antivirüs norton dur.Bu programa antivüs demek bile yanlış olur.Norton antivirüs bilgisayarınızı aşırı derecede yormakla kalmayıp,bunun yanında şimdiye kadar bişey yakaladığıda görülmemiştir.:)Eğer bilgisayarınızda yüklüyse,başkalarının yanında “ben norton kullanıyorum,bişey olmaz bana” deyip gülünç duruma düşmeyin :D
Bir diğer sıklıkla kullanılan antivirüs ise Kasperskydır.Bu programın veritabanı(tanıdığı virüs çeşidi) bayağı sağlam olsada bilgisayarınızı çok fazla yorar.Eğer oyunlara meraklıysanız ve bilgisayarınızın donanımlarıda pek içaçıcı değilse bunuda tavsiye etmiyorum.
Peki hangi antivirüs programını kullanmalıyım ?
Şiddetle tavsiye ettiğim antivirüs programı Nod32.Bu programın şimdiye kadar yakalıyamıyıpta başka antivirüslerin yakaladığı bir zararlı program görmedim.Veritabanı olduğukça geniş olmakla birlikte kendini sürekli güncelliyor.Bu sayede piyasaya yeni çıkan bir virüs veya worm vs.. yı kolayca tanıyabiliyor.
Çoğu antivirüste karşılaşılan problemlerden biride bulduğu virüsü silememesi.Nod 32 bu yönden oldukça başarılı bir program.
Ayrıca Nod 32 2006 ‘nın en iyi antivirüsü seçildi.
Kendimi reklam yapıyor gibi hissettim.Eğer kafanızda nod32 den komisyon alıyorum düşüncesi varsa bu düşünceyi silin aklınızdan .Yok böyle bişe :D
Nod 32 yi burdan indirebilirsiniz.

3 Boyutlu Masaüstü

İşte size 3 boyutlu bir masaüstü :)

NFS Carbon 2 Geliyor…

need for speed
Yarış oyunu denilince akla ilk gelen oyun Need Fof Speed,şimdide NFS Carbon 2 ile geliyor.Oyun 31 Mayıs’ta piyasaya çıkıyor.Oyunun tanıtım videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz.

Firewall nedir ? Neden Kullanmanız gerekiyor?

firewall

Eğer yalnızca antivirüs kullanıyorsanız ve bilgisayarınızın güvende olduğuna inanıyorsanız yanılıyorsunuz.Çünkü antivirüsünüz ne kadar güncel olursa olsun çok yeni bir virüsü tanımaz.
Bir zararlı yazılımı antivirüslerin tanıması antivirüslerin kara listesinde olamsı gerekir.Yani yeni ayzılmış bir zararlı yazılımdan antivirüslerin haberi olmadığı için yakalamasıda söz konusu değildir.
Bu noktadan sonra bilgisaayrınız için daha fazla güvenlik istiyorsanız okumaya devam edebilrsiniz.
Bilgisayarlar port denilen kapılar sayesinde dışarı (internet) ile gerekli bilgi alışverişini yaparlar.Yani portları bir evin kapısı gibide düşünebiliriz.
Firewaller ise bu portlardan giriş çıkışı kontrol eden yazılımlardır.Yani hem dışardan gelen saldırılara karşı bilgisayarınızı korurken aynı zamanda
bilgisayarınızın içine yerleşmiş bir zararlı yazılımın (virüs ,trojan vs..) dışarı ile bağlantısını keser.
Örneğin trojan denen zararlı yazılımlar bilgisayarınıza bulaştığı anda bilgisayarınızdaki bilgileri(msn şifreleri,Kredi kartı bilgileri,kısacası klavyeden yazılan her türlü bilgiyi)
sahibine iletir.Bunu yaparken kendine ait bir port (kapı) açar ve bu port sayesinde bilgilerinizi karşı tarafa ulaştırır.
Fakat güvenlik duvarı (firewall) kullanan bir bilgisayarda bu sorunu aşabilirsiniz.Bilgisayarınızda zararlı bir yazılım olsa bile ,sizin bilgilerinizi karşı
tarafa iletmek için bilgisayarın portlarını kullanmak istediği zaman güvenlik duvarı devreye girecek ve size bunun için izin verip vermeyeceğini soracaktır.

firewall testAllow dediğiniz takdirde bu programın internete bağlanmasına izin verir.Deny dediğinizde ise programın internete bağlanmasına engel olur .
Yani edinmiş olduğu bilgileri sahibine ulaştıramaz.
Peki hangi güvenlik duvarını kullanmalıyım ?
Benimde kullandığım ve herkesin kullanmasını tavsiye ettiğim Zone Alarm progmanını kullanmanızı tavisiye ederim.Bir çok güvenlik duvarının test sonuçlarını aşağıdaki resimde bulabilirsiniz.Test sonuçlarındanda görüldüğü gibi Zone Alarm başı çekiyor.Program gayet başarılı olmakla beraber kolay kullanıma sahip.

Programı buradan indirebilirsiniz.
Yani kısacası güvenlik için antivirüs programının yanında frewalla kullanmanızda fayda var.Eğer “nasılsa windows ile birlikte gelen güvenlik duvarı var,o bana yeter” diyorsanız yanılıyorsunuz.

Konu ile alakalı sorularınızı burada sorabilirsiniz.

zone alrm

Online Virüs Tarama

virüsDaha önce burada tanıtmış olduğum antivirüs şirketinin yeni hizmetlerinden biride online virüs taratma.İnternet taracıınız sayesinde bilgisayarınızı kısa sürede taratabiliyorsunuz.Rakiplerinin aksine daha hızlı bir tarama yapabiliyor.
Online virüs taraması için tıklayınız.

İE 7 Kullanmamak için bir sebep daha çıktı

İE7
Vista ile bütün PC lere gelen İE7 de yeni bir güvenlik açığı keşfedildi.
Saldırganlar bazı html kodları çalıştırarak gelen bilgiler
üzerinde oynayabiliyor.Windows XP üzerinde son güncellemeler yapılmış olsa bile bu güvenlik açığı halen etkili olabiliyor.

Yapmanzı gereken ise güvenilir olmayan diyalog kutularına kredi kartı gibi önemli bilgilerinizi vermemek ve en kısa zamanda İE sürümlerinden kurtulup Firefox veya Opera gibi sağlam bir internet tarayıcısı kullanmak.

Far Cry 2 ve Oyunun yapımından kesitler

farcry2
Far Cry ’den sonra Fry Cry 2 de yapım aşamasında.Oyunun göresel efekler yönünden çok gerçekçi olması oyuna olan
ilgiyi bayağı arttırdı.Söylenenlere göre oyunu yapan şirketin FTP sine giren hackerlar oyun yapımı hakkıda bazı videolarda
edinmiş.Umrarız güzel iş çıkarırlar.


En Çok Satan Bilgisayar Markaları

hp
Gartner Inc şirketi tarafından yapılan araştırmalara göre 2007 yılının en çok satan bilgisayar markası Packard (HP) oldu.Dell Inc, Lenovo, Acer ve Toshiba ise HP yi takip edenler arasında.2007 yılının 2. çeyreğinde ise tam 61,1 milyon bilgisayar satılmış.Gerçekten çok büyük bir rakam…

Bu yazıya Not Ver !