Monday, January 15, 2007

BİLİMSEL BAKIŞ AÇISI

Bir soruna çözüm bulmak, yeni bir davranış seçeneği oluşturmak, yeni ürünler tasarlamak veya yöntemler geliştirmek gibi çeşitli alanlarda kullanabileceğimiz tek yol bilimsel bakış açısı ve bilimsel düşünmedir. Nesneler, kavramlar ve olaylar arasında "yeni ilişkiler" kurabilmek ve böylece yeni fıkir ve çözümler üretmek demek olan üretici fikir, ancak ve ancak bilmekle ve bilinenleri de bilimsel yolla sentez yapmakla mümkündür.


Problem Çözmeye Yönelik Düşünme

Günlük yaşantımızda birçok güçlükle karşılaşır, güçlüğün nereden geldiğini araştırarak sorunu belirleriz. Belirlediğimiz sorunun çözümü için yöntemler arar, en olası çözümü seçerek uygularız; Bazen doğru çözüme ulaşarak bizi rahatsız eden güçlükten kurtuluruz. Bu bir deneyimdir. Öyleyse deneyimimizle ne öğrenmiş olabiliriz? Her şeyden önce, ileride aynı güçlükle karşılaşırsak, aynı yöntemle sorunu çözüp güçlükten kurtulacağımızı düşünürüz. Böylece sorunu, çözüm yolunu ve güçlükten kurtulmayı ileride karşılaşacağımız güçlüklere genellemekteyiz. Bilimsel düşünmenin temelindeki bu genelleme sayesindedir ki çözüm yolları bulunur. Problemin doğru çözüme götürmesi halinde hem problem içeriğini, hem de çözüm yolunu öğrenmiş oluruz. Bunlardan birincisi bilgi olarak, ikincisi de yöntem olarak kendi zihnimizde yer alır. Deneyim sonunda hem içerik hem de çözüm yolu problemi çözen kişinin kendi malı olur.

Problem çözme bir düşünme yöntemi olarak John Dewey tarafından felsefeye getirilmiştir. Bu filozof eğitim sorunlarıyla da çok uğraştığı için problem çözme yöntemine dayanan öğretme ve öğrenme metotları eğitime girmiş; eğitim uygulamalarını uzun yıllar büyük ölçüde etkilemiştir.

Bilimsel Düşünmede Bilgi


Bilgiye sahip olanlar olayları ve insanları ışıklar altında, aydınlıkta yorumlarlar. Bilgiye sahip olmayanlar karanlıkta konuşmuş olurlar. Karanlıkta olduğu halde bir insanı, bir olayı yorumlamaya çalışan, dahası doğru yorumladığını iddia eden birisinin bu tavrına şaşılır. Görmeden bu nasıl yapılır? Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların düşünceleri bilimsellikten uzaktır. Bu tip insanlar bir süre ilgi çekseler de kısa süre sonra gerçekler ortaya çıkınca etkilileri biter..
Bilgisiz olduğumuzda her şey bize yabancı gelir. Bilgili isek her şeyi kendimize yakın buluruz. Yeni olan bir fikri bir nesneyi kavrayabilmeyi mümkün kılan şey birikmiş bilgilerimizdir. Bilgili olduğumuzda insanlarla daha rahat iletişim kurabiliriz, daha girişimci olabiliriz, karşımıza çıkan fırsatları daha iyi değerlendirebiliriz. En önemlisi de olaylara bakışımız tanıdık, bildik havasında olur. Karşılaşılan her yeni olay sanki daha önce yaşanmış olaymış gibi ele alınıp değerlendirilir. Bilgi sayesinde yaşanmadan tecrübe kazanılmış olunur.
Bilginin kendimize güven duymadaki üstün rolü çok önemlidir. Çünkü biliyoruz ki kendimize güven duymadığımızda gücümüzü kullanamayız ve çürütürüz.
Ancak bilgi, bilimsel düşünmek için tek başına yeterli değildir. Bilimsel düşünme için kazanılan bilgilerin iyi analiz edilmesi, sebep ve sonuçlar arasında bağlantıların sağlam kurulması, objektiflik, olaylara farklı bakış açılarının olması, çözüme yönelik ve analitik düşünme unsurlarının da olması gerekmektedir.
Bilinçli düşünmek de denilen bilimsel düşünmeyi, ancak iyi bir bilgi birikimine sahip; aynı zamanda bu bilgileri iyi sentez ve muhakeme yapabilen, olayların sebep ve sonuçları arasında bağlantı kurabilenler gerçekleştirebilir.


Bilimsel Bakış Açısı ve Üretkenlik


Hadamard, bilimsel bakış açısı ve üretkenliği dört işlem adımına ayırır: Problemi tanımaya ve öğrenmeye başlayan bir "hazırlık safhasından" söz eder. Kişi çözmek durumunda olduğu problemi, çeşitli çözüm yollarını inceler. İkinci aşama "Kuluçka dönemi" olarak tanımlanır. Bilinçli bir kontrol yoktur. Yeni çözüm yolları, problemin unsurları arasında yeni sentezlemelere gidilir. Üçüncü aşama "Aydınlanma" dönemidir. Sonuca götürecek çözüm kişinin zihninde aniden belirlenir. Eldeki bilgiler arasında çeşitli sentezlemeler yapan kişinin birdenbire çözümü bulduğu gözlenir. Son aşama "sonuçların doğrulanması" aşamasıdır. Bilinçli ve akılcı bir dönemdir. Bir önceki dönemdeki çözümlerin aksaklıkları giderilir. Doğrulukları tekrar gözden geçirilir.
Bilimsel düşünme ve bilimsel bakış açısı, problemler karşısındaki çözüm arayışlarında bize alternatif bakış açısı sunar. Bilinmeyen bir problemi test edilmiş tecrübe kazanılmış ve bilinen tanıdık bir hale getirir. Öğrenilmiş ve zihinde çağrılmayı bekleyen bilgileri, belli bir hiyerarşiye göre zamanında çağırarak onlar arasındaki bağlantıyı bilinçli yapmak olan bilimsel düşünme sonunda bireye çözümü getirir.
İster birey isterse toplumlara baktığımızda, başarıyı yakalamış olanların, bilimin yollarını kullanarak ve düşünce sistemi bu paralelde olanların başarıyı yakaladığını görürüz.
Geçmişte medeniyetleri meydana getirenler, bilimsel olarak kendilerinden önceki toplumların ulaştıkları noktadan işe başlamışlardır. Medeniyetlerin çöküşünün başlangıcı da düşünceden bilimin çıkarılmasıyla olmuştur.

No comments:

Bu yazıya Not Ver !